SİTEMİZE HOŞGELDİNİZ
  AŞK SÖZLERİ
 


AŞK SÖZLERİ



HAYALLER

Hayaller avutmuyor artık
Çığlıklar yükseliyor, derinliklerinde ruhumun.
Ağıtlar yakıyor,lal olmuş dilim,
Toprak yüzü görmeden,
Çürüsede bedenim,
Çorak toprağın suya,
Benim sana hasretim bitmez…


RÜZGAR
Bir rüzgar takılır peşimize
en yorgun ağaçlarımız hırpalanır
En geç ücüncü satırında tanırız
ismini gizlemiş dostları

bir öğle sıkıntısında hatırlarız
en kötü şiirimizin bile
bir dost dilinde nasıl şarkıya döüştüğünü
Bir rüzgar çarpar yüzümüze
Denizlerimiz öfkelenir


KARANLIK SEVDA

 Geçerken zaman, içinde nice yıllar.
Yıldı, aydı, gündü ömür koşar gibi geçer.
İnsan doğar, bir müddet için yaşar.
Biterken ömür günler günleri kovalar.

Döerken gün geceye dünyamı karanlık basar.
Sarı, kırmızı, mavi yoktur siyahın tonları var.
Bütün renklerin içinde olduğu tek bir renk var.
Öyle ki karanlıkla örtülür bütün bu renkler.

 

 
TESLİM OLUYORUM
 
Serin bir hava esiyor,
Penceremden odama.
Derince bir nefes alıyorum
Günlerce dört duvara mahkumluğun
Salıverilmişliği gibi.
Sonra yine bir sıcaklık çöküyor.
Sanırım bir defalıktı
Ve yine teslim oluyorum kadere

 

 
SENİ ANLATIYORUM
 
bir şeyler yazmak istiyorum.
ilk olmayan ama son olacak bir şeyler.
içimdeki seni dökmek istiyorum.
çizilen kağıdın kıskançlığı gibi,
yazmak istiyorum.
bana yazdığın dizelerde olduğu gibi,
”ellerim üşüyor,ellerim ellerini arıyor.”
gözyaşımla ıslattığım kağıda yazıyorum.
anlatıyorum duygularımı,
ilk olmayan ama
son olan aşkımı anlatıyorum.
seni anlatıyorum
sonsuzluğa giderken..!

 

 
ALDANMA
 Zamansız esen bir rüzgarım.
Tenine ya dokunmuş,ya dokunmak uzere
Ya da teninden ayrılmak için hazır.

Var mı?
Var mı aşkın büyüsü sende güftesiz bestem
Hadi ver de bu boşluk bitsin.
Haberin olsun:
Kalmadı sevgi;ama çokça ihanet var

 

SİSLER BULVARI
 elinin arkasında güneş duruyordu
aylardan kasımdı üşüyorduk
ağacın biri bulvarda ölüyordu
şehrin camları kaygısız gülüyordu
her köşe başında öpüşüyorduk

sisler bulvarı’na akşam çökmüştü
omuzlarımıza çoktan çökmüştü
kesik birer kol gibi yalnızdık
dağlarda ateşler yanmıyordu
deniz fenerleri sömüştü
birbirimizin gözlerini arıyorduk

 

 
BİLDİĞİM BİR ŞARKI VAR
 Merhametsiz karanlık içindeyim
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarkı var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarkı var onu söylüyorum
Bütün şarkılar gibi kederli
Sokaklar, caddeler, evler bomboş
Yokluğun sırtıma saplandı bir bıçak gibi
Yokluğun sırtıma saplandı bir bıçak gibi
Akıtır taşa, toprağa kanımı
Dünya seninle aydınlık ve güzeldi
Şimdi bin güneş doğsa götürmez karanlığımı
Şimdi bin güneş doğsa götürmez karanlığımı
Yanmaz elinin değmediği ışıklar
Gel, o şarkıyı beraber söyleyelim
Tut ellerimden beni aydınlığı çıkar
Tut ellerimden beni aydınlığa çıkar
Yumdum gözlerimi seni düşünüyorum
Mavi denizlere, mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarkı var onu söylüyorum

 

 
BENİMLE GELİRMİSİN
 Güzele, saflığa, temizliğe,İyiliğe,
doğruluğa,Yükseğe, daha yükseğe,
Erişmek ister misin?
Pek kolay görünmese de
Zor da değil dileyince
Ulaşır insan isteyince
Sen de ister misin?
Unuttum yanlışları,
Sildim hatalarımı,
Taşıyor olsam da izlerini,
Yine de umutluyum
Benimle gelir misin?

 

SEN İSTERSEN EĞER
 Bulutlar kadar erişilmez,
yüksek Yıldızlar kadar uzak ve soğuk
Güneş kadar parlak ve sıcak
Bir o kadar da uzaksın! İstemezsen eğer…
Ay ışığı gibi durgun ve sakin
Bahar yeli gibi müşfik ve engin
Yaz güneşi gibi coşkun Bir o kadar da yakınsın!
İstersen eğer…İstersen yüzünde açar güller,
İstersen ışıldar gülen gözler,İstersen dilin neler söyler,
İstersen çarpar yürekler,İstersen coşar gönüller,Her şey;
Sen istersen eğer



 
 
  Bugün 85 ziyaretçikişi burdaydı! SİTEMİZE ÜYE OLUNUZ LÜTFEN  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol